3. Senex Lisansüstü Çalışmaları Kongresi
Bu değerlendirme yazısı Pelin Tokatlı tarafından hazırlanmıştır (Hacettepe Üniversitesi SBE. İletişim Bilimleri Yüksek Lisans programı öğrencisi, plntktl@gmail.com).
Bu yıl 1-2 Kasım 2019 tarihleri arasından Akdeniz Üniversitesi’nde “Gelecek Kuşaklar İçin: Refah, Adaler, Sağlık, Bakım, İş, İstihdam, Teknoloji, Sanat, Eğitim ve Kariyer” teması altında üçüncüsü gerçekleştirilen Senex Lisansüstü Yaşlılık Çalışmaları Kongresi eşitsizliklerin ve demografik dönüşümün gündelik hayata yansımalarının tüm kuşakları ve geleceği nasıl etkileyeceğini irdelemek amacıyla yola çıkmıştır. Bu hedefler doğrultusunda kongrenin ilk gününde 7 oturumda 45 araştırmacı tarafından 32 bildiri sunulmuş ve “Gelecek kuşaklar için…” bir yuvarlak masa tartışması düzenlenmiştir. İkinci gün ise 8 araştırmacı tarafından 6 atölye çalışması gerçekleştirilmiş ve 7 poster çalışması 10 araştırmacı tarafından sunulmuştur.
Akdeniz Üniversitesi, Akdeniz Uygarlıklarını Araştırma Enstitüsü, Raoul Wallenberg Institute, Tübitak, Senex Dernek, Artı Nefes Vakfı ve Türkiye Alzheimer Derneği’nin desteğiyle Türkiye’nin çeşitli kentlerinden ve üniversitelerinden gelen araştırmacı ve bilim insanlarının katılımıyla yaşlanma ve yaşlılık çalışmalarını kesen araştırmalar tartışmaya sunulmuştur. Bu sunuşlar değerlendirildiğinde kongrenin; Aktif Yaşlanma ve Yerel Yönetimler İçin Öneriler başlıklı oturumda yerel belediyecilik çalışmalarından yola çıkarak aktif bir yaşlanma için sürdürülebilir yaşam alanlarının nasıl tasarlanması gerektiği ve bu bağlamda; yerel yönetimlerin sağladığı hizmet ve politikaların nasıl tasarlanması gerektiği öne çıkan tartışmalardan olmuştur. Yaşlılar ve Mekan başlıklı Artı Nefes Vakfı Özel Oturumu’nda yaşlı dostu bir çevre yaratmak için konut, havalimanı ve yaşam alanlarının yaşlıların mekanla kurdukları ilişki doğrultusunda tasarlanmasının önemi ortaya koyulurken; Yaşlanma Sürecinde Değişim Algılar ve Beklentiler başlıklı oturumda ise teknolojik gelişmelere ve gündelik hayat pratiklerine bağlı olarak hem yaşlıların hem de gençlerin agizme bakış açıları faklı çerçevelerde tartışılmıştır. Dijital Kültürlerde Yaşlanma ve Sonrası başlıklı oturumda araştırmacılar; dijital bölünme ve dijital okuryazarlık kavramlarından yola çıkarak toplumsal cinsiyet, etnisite, engellilik, ve/veye sosyo-ekonomik değişkenlerin kesişiminde yaşlıların teknolojiyle ilişkilenme biçimlerini değerlendirmişlerdir. Yaşlılar ve Mekan II başlıklı diğer bir oturumda ise; uluslararası konut projeleri, yaşlı yoksulluğun kırsal boyutları, kent-kır arası hareketlilik, çevre düzenlemesi, yaşanılan yer ve gündelik hayat yaşlılık ilişkisi içinde ele alınan çalışmalarla tartışılmıştır. Yaşlanma Çalışmaları İçin Sistemetik Değerlendirmeler, Perspektifler ve Araştırma Gündemleri oturumunda ise neoliberal finanslaşma süreçlerini, coğrafi gerontolojiyi, rekreasyonu ve Alzheimer’ı yaşlılık ve yaşlanma çalışmaları içinde sorunsallaştıran çalışmalara yer verilmiştir. Konferansın Yaşlanmaya Feminist Bakış başlıklı RWI özel oturumunda ise trans bireylerin erken dönemlerinde yaşadıkları olayların yaşlılık dönemlerine etkileri, kadınların cins kimliğini oluşturan kadınlık deneyimleri ve yaşlılara bakım sağlayanların toplumsal cinsiyet rollerini sorunsallaştıran çalışmalar sunulmuştur.
Kongrenin ikinci gününde ise “Sosyal Güvenlik Hakkı Açısından Yaşlı Bakımı – İsveç Modeli ve Uluslararası Belgeler Işığında”, “Kentte Yaşlanmayı Araştırmak: Yeni Eğilimler ve İhtiyaçlar”, “Hayat Tablosunun Kurulumu ve Yaşlanma Çalışmalarında Kullanımı”, “Eşitsizliklerle Mücadele Aracı Olarak Toplumsal Cinsiyete Dayalı Bütçeleme”, “Generational Care and Support Mechanismsin Turkey: Identifying at Risk Populations”” ile Yaş Dostu Çevreler Yaratmak” başlıklı atölye çalışmaları hukuktan sosyolojiye, işletmeden mimarlığa farklı disiplinlerin gerontolojik bakış açısıyla tartışılmıştır. Sonuç olarak kongrede, disiplinlerarası çalışmanın ve ilişkisel bir perspektif belirlemenin önemi vurgulanırken; bilim insanları, araştırmacılar ve özneler arasındaki eşitlikçi ve katılımcı ilişkinin önemi öne çıkmıştır. Yaşlanan kuşakların gelecekten beklentileriyle birlikte bu alanda dikkate alınması gereken düzenlemeler, uygulamalar, projeler ve politikalar hakkında ayrıntılı bir çerçeve çizilmesi alana yönelik eşitlikçi bir strateji geliştirmenin de mümkün olduğunu gözler önüne sermiştir.
Gökbük’e Doğru…
Araştıran-araştırılan, bilen-bilinen gibi ikilikler arasındaki hiyerarşik ilişkiyi sorunsallaştırmak araştırmacı ve sahanın özneleri arasındaki bilgi, deneyim gibi değişkenlerin mübadelesinin önemini vurgulayarak daha eşitlikçi bir perspektife yön verir. Araştırmacılarla özneler arasındaki bu karşılıklılık ilişkisine bağlı olarak Mart 2019’da gerçekleştirdiğimiz Gökbük Köyü Teknik İncelemesi ve Saha Ziyareti sonrasında Finike Belediyesi’nin desteği, Alternatif Bilişim Derneği ve Senex Dernek’in işbirliğiyle 3 Kasım 2019 tarihinde hem Gökbük Köyü’nü yeniden ziyaret ettik hem de bir atölye çalışması düzenledik. Finike Belediyesi başkan byardımcısı Sıdıka Gökyar Kızılca, Gökbük Köyü muhtarı İskender Altınok, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden Doç. Dr. Göksenin İnalhan, Hacettepe Ünivesitesi İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Mutlu Binark ve lisansüstü öğrencileri, Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Özgür Arun ve öğrencileri ile farklı kuşaklardan yerel halkın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz atölye çalışmasında; dijital okuryazarlık ve dijital güvenlik meselesini Başkent Üniversitesi İletişim Tasarımı Bölümü Araş. Gör. Alper Erdem Turan’ın “Mobil Telefonlar ve İnternetle Yaşamak: Değişen Yaşamlar, Olanaklar ve Çevrimiçi Güvenlik”başlıklı sunumuyla tartışmaya açtık. Atölyede akıllı telefonların ve sosyal medya kullanımının gündelik hayatımızı nasıl dönüştürdüğüne dikkat çekerek internet dolayımıyla yeni bağlantılar kurmanın, haberleşmenin ve sosyalleşmenin değişen yönlerini ele aldık. Bu bağlamda; atölyenin etkileşimli bir şekilde gerçekleşmesi için internet ve sosyal medya aracılığıyla bilgi toplama, içerik üretme, akış ve ağ oluşturma pratiklerini deneyimlerimiz üzerinden tartışmaya açtık. Sosyal ağlarda ve internette çevrimiçi güvenliği sağlayabilmek için alınması geren önlemleri, güvenli şifre oluşturmanın ve güvenlikli ağa bağlanmanın önemini dijital okuryazarlık bağlamında tartıştık. Bu atölye çalışması ve saha deneyimi teknolojiye erişimin yaygınlaştığı ve kolaylaştığı günümüzde etik değerleri de kapsaycak şekilde dijital okuryazarlık bilincinin kazandırılacağı çalışmaların önemi birkez daha ortaya çıkartmıştır. Dijital okuryazarlık ve dijital güvenliği bir sorun olarak tartışmayı aşabilmek için yaş, toplumsal cinsiyet, ekonomik ve kültürel seymaye, yaşanılan yer gibi değişkenlerin göz önünde bulundurulduğu atölye çalışmalarının ve dijital okuryazarlık kurslarının yetersizliği aşikardır. Atölye çalışmamızın çıktıları ve saha deneyimimizden yola çıkarak, özellikle taşra ve kırsalda bu sorunun daha da derinleştiği ifade edilebillir. Dolayısıyla Gökbük Yaşlılık Araştırmaları Merkezi’nin sosyal ve gündelik hayatı kapsayacak şekilde farklı disiplinlere kapılarını açacak olması disiplinlerarası ve ilişkisel çalışmalara yönelik ilham verici girişimlerdendir. Bu doğrultuda merkezin tasarımı ve inşa çalışmaları sürecinde farklı disiplinlerden bilim insanlarını bir araya getirmekte ve çalışmalarını titizlikle sürdürülmektedir.
Atölyelerden Kısa Değerlendirme
Enis Öztürk
Akdeniz Üniversitesi’nin ev sahipliğinde 1-2 Kasım 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen “Senex III. Lisansüstü Yaşlılık Çalışmaları Kongresi”nin bu yılki teması yaşlanan kuşakları gelecekte neler beklediği ve bu bağlamda gelecek kuşaklar için ne tür düzenlemeler, uygulamalar ve politikaların hayata geçirilebileceği üzerine yoğunlaştı. Kongre ilk gün sunulan bildirilerin ardından ikinci gün atölye çalışmaları ile devam etti. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden öğretim üyesi Doç.Dr. Murat Şentürk’ün düzenlediği “Kentte Yaşlanmayı Araştırmak: Yeni Eğilimler ve İhtiyaçlar” isimli atölyede “Türkiye’de yaşlılık ve yaşlanma çalışmalarının kent, kentleşme ve kentsel değişim bağlamında gündemi ne olmalı?” sorusuna cevap aranmaya çalışıldı. Atölye çalışması temel olarak üç bölümde gerçekleştirildi. İlk bölümde kentte yaşlanma üzerine sosyal bilimler alanında yapılan çalışmalar ve yeni eğilimler ele alındı. İkinci bölümde ise kentte yaşlanma üzerine yapılması gereken ihtiyaçlar tartışılırken son olarak kentte yaşlanma konusunda yapılan saha araştırmalarında karşılaşılan zorluklardan bahsedildi. Bu amaçla atölyede kentsel dönüşüm ve yaşlılık, yeni kentleşme dinamikleri, yeni ihtiyaçlar ile tüm bunların yaşlılık ve yaşlanma çalışmalarıyla kesişimi gibi konular üzerinde duruldu. Atölye kapsamında sunum yapan Doç.Dr. Murat Şentürk, Türkiye’de son dönem kent çalışmalarında kentsel dönüşümler hakkında kapsamlı çalışmalar olmadığına değindi. Bu amaçla kentleşme çalışmalarına, bütün kuşaklara yönelik eğitim, sağlık ulaşım hizmetleri, kuşaklarasılık, kentte yaşlanma gibi olguların kesişimselliğinde yaklaşılması gerektiğini söyleyerek kent sosyolojisi ve sosyal gerontoloji arasındaki bağları keşfedebilmek için kent çalışmalarına daha kuşatıcı bir şekilde yaklaşılması gerektiğini belirtti. Dinleyicilerin de fikirleriyle katkı sunduğu atölyede ayrıca “yaş dostu kent ne kadar mümkün?” sorusuna hep birlikte cevap aranmaya çalışıldı.